2 Haziran 2014 Pazartesi

tırnak bakımını kendin yap!



Ne gerek var, vakit kaybı, kuaförde ya da bakım salonunda geçirdiğim vakitten acayip keyif alıyorum diyorsunuz tabii. İnanın ben de. Hayatımın buraya kadarki kısmını üç farklı şehirde geçirdim. Her birinde, tırnaklarım için en lüksünden en uyduruğuna bir çok bakım salonunda çeşitli bakımlar denedim. Çok memnun kaldığım gerçek anlamda tek bir yer oldu. Bir sonraki yazımda onu da paylaşıyor olacağım ama ben bir süredir tırnak bakımımı evde yapmaya başladım. Hatta bir önceki postta da hoşuma giden ve bu işi pratikleştiren bir üründen de bahsetmiştim. Evde bakıma başladığımdan beri ellerimden ve tırnaklarımdan pek bir memnun olduğumu düşünerek sizinle de paylaşmaya karar verdim!
 
 
Her şeyin başı sağlık... Tırnaklarınız güç kazansın, kırılmasın, soyulmasın istiyorsanız yapmanız gereken ilk şey beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek. Kuru yemiş sever bir insan olarak tüketmekten zevk alıyorum ama zevk almasanız da badem, ceviz, fındık, kabak çekirdeği, ay çiçeği, çekirdeği gibi kuruyemişleri hayatınıza sokar ve az miktarlarda düzenli tüketirseniz, cildinizde, saç ve tırnaklarınızdaki farklılığı çok geçmeden hissedersiniz. Biotin hapları da bir harika dostum. Psikolojik olarak şehir efsanelerine yenik düşmek istemiyorsanız, Solgar'ın 1000 mg ile başlayabilirsiniz.
 
Belki de tırnak canavarısınız... Tırnak yeme alışkanlığı çocuk yaşlarda başlayıp bir ömür size eşlik etmiş olabilir, tırnak yemekten kurtulup sadece tırnak etlerinizi koparıyor da olabilirsiniz ve evet biliyorum tüm o acı ojeleri denediniz, işe yaramıyor. O zaman benden size bir tavsiye, el ve tırnak bakımı sürelerinizi kısaltın. Örneğin iki haftada bir manikür yerine haftada bir manikür ve hafta içi iki günde bir ya da günlük olarak tırnak bakımı yapın. Tırnak etlerinizi sürekli nemli tuttuğunuzda, koparacak bir şey bulamayacak, zaten fıstık gibi görünen ellerinize kıyamayacaksınız. Denenmiştir, etkilidir.
 
Peelinglere dünya kadar para harcayıp evinizin bir köşesine atıyorsunuz... O rengarek, mis kokulu peelingler yok mu, beni de benden alıyor. Fakat vazgeçtim, almıyorum artık çünkü bana göre hiç bir vücut peelingi yüzlerce kez kullanacağınız ipek bir keseden daha iyi arındıramaz. Üstelik artık çeşitli boylarda keseler var, elleriniz için kullanabilirsiniz.  Minik boy bir keseyi parmağınıza geçirip fazla bastırmadan tırnak etlerinize peeling yapmanızı tavsiye ederim. Öncesinde ellerinizi kısa bir süre ılık suda bekletmenizde fayda var. Anahtar kelime, "narince". Kökünü kazımayın, hafifçe masaj yapın. Bu keseleri ellerinizin tamamı için kullanmayın, tahriş edebilir. Ellerin tamamı için kaya tuzunu tercih edin, bir çay kaşığı öğütülmüş kaya tuzuna iki çay kaşığı istediğiniz bir soğuk sıkım yağ koyun, karıştırıp avucunuza alın, ellerinizi sabunlar gibi peelinginizi yapıp yıkayın, sonuca gerçekten inanamayacaksınız.
 
 
Nemlendirme.... Varsa yoksa nem. "Bol su için" adımını çoktan geçmişizdir diye düşünüyorum. Nemlendirme için her zaman ilk tercihim çeşitli yağlar. Benim ellerim ve tırnaklarıma Argan, Kayısı ve Badem yağları çok iyi geliyor. Günlük bakımınıza ekleyin.
 
 
Ya sonra... Tırnak etlerinize peeling yaptınız, tırnak etlerinizi geri ittiniz ve süper nemlendirdiniz ama hala iyi görünmüyorlar.  Bu aşamada alışkanlıklarından vazgeçemeyenler için size bir tavsiyem el becerilerinizi geliştirmeniz. Bir pens, törpü ve tırnak eti makasınızı her zaman yanınıza bulundurmanızda fayda var ama siz de benim gibi elbette bulundurmayacaksınız. Olsun haftanın bir günü küçük bir operasyon ile fazlalıkları alabilirsiniz.
 
Süper beslendim , bol su içtim ama tırnaklarım hala kırılıyor.... diyenlere, Mavala'nın Nailactan'ını önerebilirim. Kullandığım en iyi tırnak ürünlerinden biri. Masaj yaparak uygulamanız gerçekten fark yaratıyor. Kullandığım dönemde tırnaklarıma esneklik kazandırdı.
 
Tüm bu sürece dört hafta katlandığınızda, siz de maniküre ihtiyacınız olmadığını düşüneceksiniz ama mis kokulu, hijyenik tırnak spalarında arada bir kaçamak yapmaktan zarar gelmeyeceğini düşünüyorum.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder